HÜSEYİN KÜÇÜK
  KURBAN İBADETİ
 

   Kurban Kimlere Vacibdir
1 - Soru: Kurban kesmenin hükmünü açıklar mısınız?
Cevap: Memeketinde mukim, hür, nisap derecesinde bir mala sahip bulunan bir Müslümanın kurban kesmesi vacibtir.
2 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeydin, kurbanının derisini satıp bedeli ile kendisi veya hizmetçisi için faydalanması caiz olmaz" (h.Ec. 2/161)
Açıklama: Bu yasaklama, deri parasından faydalanma hususundadır. Fakat onun ile çanak vesaire gibi demirbaş bir şey almasına müsaade verilmiştir.
3 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, kurbanının derisini evinde kullanarak faydalansa caiz olur" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Deriyi tabaklayıp yaygı veya seccade olarak kullanmakta hiçbir kerahet yoktur. Engelleyici hükümler, derinin satılıp parasını harcamak istikametindedir.
4 - Soru: Koyun ve keçisi bulunan zengin bir kimse başkasından hayvan alıp besleyip (kurban olarak) kesebilir mi?
Cevap: Dilediği şekilde hareket edebilir. İster kendi sürüsünden tutup keser, isterse başkasından satın alıp kurban eder.
5 - Soru: Nisaba malik olmayan bir fakir kurban kesse ne olur?
Cevap: Bazı kimseler, "fakirin keseceği kurban adak olur, etinden yiyemez" demişlerse de yenilebileceğini söyleyenler de vardır. Şayet fakir, adak yapmadan bir koyun almış ve kurban etmişse kendi ve aile efradı o kurbanın etini yiyebilirler. (Büyük İslam İlmihali, 7. kitap madde: 277)
6 - Soru: Benim üç daireli bir evim var. Bu dairelerden ayda 2.5 cumhuriyet altını geliyor. Şu anda bu dairelerin yapımı için 80 cumhuriyet altını borca girmiş durumdayım. Bu durumda bana kurban kesmek vacib midir?
Cevap: Sahibi bulunduğunuz üç daireden biri, asli ihtiyaç olarak sizin oturacağınız binadır. Geri kalan iki kat ise akar olup, bunların değerini borcunuzdan düştüğünüz zaman, kurban kesme nisabına malik olacağınız ortaya çıkmaktadır. Netice itibariyle, kurban kesmeniz vacibtir.
7 - Soru: Bizim buralardaki ihtiyarlar, "Biz eskiden kurbanları bir sene kendimize keser, bir sene kadına keserdik. Fakat şimdi kurbanı erkeğin kesmesi lazımdır" diyorlar. Bu hususta bilgi verir misiniz?
Cevap: Kadın ve erkeğin her ikisi de zengin ise ikisinin de kurban kesmesi gerekir. Para kadının olur da kocası keserse, kadın borçlu kalır. Bunun aksi de böyledir. Yani para erkeğin olur da kurbanı kadın kesecek olursa erkek borçlu kalır.
8 - Soru: Bizim bu havalide bir durum var: Kurban kesecek şahıs, 15 gün varken tıraş olmaz, tırnak kesmez ve hamam yapmaz. Bu durum dinen doğru mudur?
Cevap: Kurban kesecek kimsenin, hacılara benzemek maksadı ile, Zilhicce ayı girdiğinden itibaren bayrama kadar tıraş olmayı ve tırnak kesmeyi bayram gününe kadar bırakması müstehabtır. Ancak, böyle yapacak bir kimse, Zilhicce ayı girmezden bir iki gün önce bu gibi temizlikleri yapmalıdır. Esasen uzamış tırnaklarını kesmek sünnettir. Sünnetin yapılması müstehabtan daha önde gelir. Yıkanmakta hiçbir mahzur yoktur.
9 - Soru: Bir adamın traktörü var. Aynı zamanda borçlu bulunmaktadır. Bu kimse kurban kesecek mi?
Cevap: Bir tek traktör, sahibinin çift aletidir. Bu sebeple kurban nisabında traktörün değeri hesaplanmaz. Başka borcu da bulunduğuna göre kurban kesmek vacib değildir. Onun elindeki traktör diğer sanatkarların aleti gibidir. Değeri ne olursa olsun kurban nisabına dahil edilmez.
10 - Soru: Babası zengin bulunan bir evlat, kendi malı olmadığı halde kurban kesebilir mi? Babasından izinsiz veya izinli olarak mı kesmesi gerekir, bu hususta ölçü nedir.
Cevap: O kimse, kurban kesmek mecburiyetinde değildir. Fakat, kendi parası ile kurban alıp kesebilir. Bunun için babasından izin alması da gerekmez.
11 - Soru: Ölmüş babası için kurban kesiyorlar. Önce kendisine kesmek şart mıdır? Yoksa kendisine hiç kesmeden ilk olarak ölmüş babasına (veya annesine) kesebilir mi?
Cevap: Zengin olan bir kimse, kendisine kurban kesmekle beraber, babasına da kesecek olsa caizdir. Fakat, kendisi için keseceği kurbanı, babası adına kesmesiyle kendisi borçlu kalır.
12 - Soru: Bir şahıs, kendi evinde beslediği ve iki yaşını doldurmuş bir sığırı kurban etmek istiyor. Fakat yalnız şahsına çok olacağı için dışardan yanına altı kişi daha temin edip, hepsinin niyeti kurban olarak kesmek şartı ile ortak olsalar ve hayvan sahibi diğerlerinden hisselerine düşen parayı alıp bu hayvanı kurban olarak kesseler bu kurban caiz olur mu? 
Cevap: Evet, caiz olur. Ancak bu, kerahetle caiz olan bir müsaade olmaktadır. Çünkü önce kurban olarak kesmeye karar vermiş, sonra hayvanın tutarı fazla gelince cimrilik hissine kapılmış ve kendine ortak aramaya kalkmıştır. Allah (cc) yolunda cimriliğe kapıldığı için kerahatle caiz olmaktadır.
13 - Soru: Hz İsmail'e bedel olmak üzere taraf-ı ilahiden gönderilen koç nereden gelmiştir ve kime ait idi?
Cevap: Maide suresinin 27. Ayet-i Kerimesinde geçen ve Hz. Adem'in iki oğlundan biri olan Habil'in Allah (cc) için takdim ettiği koçtur. Kabil, ziraatçı idi. Habil ise koyunculuk yapıyordu. Kabil, bir tutam başak ile; Habil de bir koyun takdim etmek suretiyle Allah'ın (cc) rızasına yaklaşmak istemişlerdi. Kabil iman etmiş olmadığı için onun Allah (cc) için ayırdığı bir tutam başağı değil, Habil'in koçu kabul olundu ve Hz. İsmail'in bıçaktan kurtarılacağı zamana kadar cennette otlamıştı. İşte bu koç, iki defa Allah (cc) yolunda takdim olunmuştur. (Tefsir-i Kurtubi, c. 6, s. 1347)
14 - Soru: Hz. İbrahim ve Hz. İsmail aleyhisselamdan önceki insanlar kurban kesiyorlar mıydı?
Cevap: Evet, yeryüzünde insanoğlu varolduğu günden beri semavi dinlerin emirlerine uyarak kurban kesildiğinin izlerine rastlanmaktadır. Sure-i Maide'nin 27. ayetinin tefsirinde Hz. Adem'in oğlu Habil'in bir koçu kurban ettiği (Kurtubi tefsirinin c. 6, s. 134)'de ifade edilmektedir.
15 - Soru: Bir kimsenin, babasından ayrı, evi ve kazancı var. Fakat aralarında karşılıklı yardımlaşma eksik değil. Söz temsili, babası köyde oğlununun, bulgur ve tarhana gibi senelik iaşesini temin ediyor; oğlu da gerekli para yardımında bulunuyor. Çocuk, babasının malı bulunan bir koyunu, para karşılığı satın alıp kurban olarak kesebilir mi?
Cevap: Bir çocuk, babası ile ticari muamelede bulunabilir. "Aldım sattım" diye yaptıkları akid geçerlidir. Bu sebeple, babasının sattığı bir koyunu, bedeli karşılığında satın alıp, kurban etmesinde hiçbir mahzur yoktur. Aralarında cereyan eden yardımlaşma ise karşılıklı hediyeleşmedir.
16 - Soru: Kendine kurban düşen bir babanın, yanında beraber oturdukları bir de oğlu var. Bu oğlan, babasından ayrı kurban kesecek mi?
Cevap: Eğer oğlanın kendisine mahsus nisab miktarı kadar parası varsa kurban kesmesi icap eder. Ayrı ev sahibi olmak şart değildir. Hanefi mezhebine göre, bir evin içinde kaç tane zengin varsa, hepsine ayrı ayrı kurban kesmek icap eder. Şayet bu baba-oğul, Şafii mezhebinde ise babanın kestiği kurban hane halkı için yeterlidir. Zira, Şafii mezhebine göre kurban, sünnet-i kifayedir.
17 - Soru: Bir kimse malını ve mülkünü satıp bir araba veya benzeri bir vasıta satın almış. Bundan başka kaynağı da yok. Bu kimseye kurban kesmek vacib midir?
Cevap: O vasıtadan başka elinde nisab miktarı kadar para yoksa kurban düşmez. Şayet bahsi geçen miktarda parası varsa kurban kesmesi gerekir.
18 - Soru: Bu kurbanın bayram günü kesildiğine dair Resulullah (sav) veya ashabtan bir delil gösterir misiniz?
Cevap: Haneş (ra), Hz. Ali'yi (ra) iki adet koç keserken görmüş, "Bu nedir?" diye sorduğu zaman, Resulullah'ın (sav) kendisi için kurban kesivermesini vasiyet ettiğini haber vermiş ve bu vasiyeti için birini onun adına kestiğini söylemiş. (Sünen-i Ebu Davud, c. 3, s. 94). Bu hadis, hem Resulullah Efendimiz'in (sav) vasiyette bulunması suretiyle hem de sahabenin fi'liyle ölü için kurban kesmenin meşruiyetini ortaya koymaktadır. (Daha geniş bilgi için Kırk Mevzuda Kırk Hadis kitabımızın 159. sayfasına bakınız)
19 - Soru: Bir kadının 80.18 gram altını olsa, ona zekat farz olduğu gibi kurban kesmek de vacib olur mu?
Cevap: Bu miktar altını bulunan bir kadına, zekat farz ve kurban kesmek de vacib olur.
20 - Soru: Sığır veya deveyi ortaklaşa kesecek olanların hepsinin aynı niyette kesmeleri şart mıdır? Sualimi biraz açmak istiyorum. Biri zenginliğin gerektirdiği uhdiyye kurbanı, diğeri haccı kıran için kesilecek kurbanı, bir başkası akika kurbanı gibi niyetlerle ortaklaşa deve veya sığır kesebilirler mi? 
Cevap: Cenab-ı Hakk'a yakınlık niyetiyle kesilecek kurbanların hepsinde ortaklık caiz görülmüştür. İbadetlerin müttehid olması, hepsinin aynı kurban çeşidine ait olması muvafık ise de şart değildir.
21 - Soru: Kurban nisabına ilk defa sahip olan bir kimsenin, kurban kesmesinin vacib olması için bir yıl beklemesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, böyle bir şart yoktur. Hatta bayram günlerinde bile bu miktar paraya sahip olacak bir kimse, derhal kurban kesme mükellefiyeti altına girer. Kurban nisabında nema şartı aranmadığı gibi, havelan-ı havil (yıllanmış olma) şartı aranmaz ve havayic-i asliyyeden fazla olarak bulunan
giyecek ve meskenler bile kurban nisabına katılarak hesaplanır.
22 - Soru: Fakir bir kimsenin aldığı kurbanda, kurban olmaya engel teşkil eden ayıplardan biri, alındıktan sonra hasıl olsa, onu kurban olarak kesmesi caiz olur mu?
Cevap: Bir iş daraldığı zaman kolaylaşır, kolaylaştıkça daralır. Fakirin mali durumundaki darlık, mükellefiyetinde genişlik meydana getirir. Bu itibarla onun aldığı kurbanda meydana gelen bir ayıp, onu kurban etmesine engel olmaz. Hatta fakir bu ayıplardan biri kendisinde bulunan bir hayvanı alıp kurban etse de caizdir. (Büyük İslam İlmihali, Kurban bahsi, madde: 13)
23 - Soru: Bir kimsenin kendi malından alacağı kurbanlıklardan birini veya deve, sığır gibi hayvanlardan bir hissesini küçük çocuğu için kurban olarak kesmesi caiz midir?
Cevap: Evet, caizdir.
24 - Soru: Bir fakir bir kurban satın alsa, aldığı kurbanlık kaybolsa, onun yerine başka bir hayvan alıp kestikten sonra ilk aldığı bulunsa ne yapması gerekir?
Cevap: Bulunan bu kurbanlığı da kesmesi gerekir. Çünkü, kendisine kurban vacib değil iken aldığı bu kurbanlık kurban olarak belirlenmiş ve kurban olmasını iltizam etmiş olmaktadır. Aynı durum zenginin başına gelse, bulunan kurbanlığı kesmesi gerekmez. Zira onun yerine başkasını almış, kesmiş ve kurban vecibesini yerine getirmiş olmaktadır.
25 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, kendi malından bir koyun satın alıp ölmüş bulunan bir kimse için Kurban Bayramı gününde kurban etse, o kurbanın etinden kendisinin yemesi ve başkasına yedirmesi caiz olur" (H.Ec. 2/161) 
Açıklama: Bu cevaz, "kendi malından" kayd-i ihtirazisinden de anlaşıldığı üzere, kişinin bir hayırhahlık olarak kendi parası ile alıp kesmesi halindedir. Ölen kimsenin vasiyeti üzerine, onun bıraktığı paradan kesmesi halinde, kesiveren şahıs o kurbanın etinden yiyemez. Bir de bu kurbanın bayram günlerinden birinde kesilmesi gerekir. Halkın arasındaki arefe günü kesileceğine dair kanaat yanlıştır.
26 - Behce Fetvalarından: "Zeyd, kurban yapmak için aldığı koyunu, "İnşaallah bayram namazından sonra gelir keserim" diyerek medrese talebesinden Amr'a emanet olarak bıraksa, Amr, Zeyd gelmeden önce ve Zeyd'den izinsiz o koyunu Zeyd için kesmiş olsa, Zeyd'den kurban (borcu) düşmüş olur" (H.Ec. 2/161)
27 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük (yaştaki) çocuğun babası, çocuğun malından bir kurban satın alıp, çocuk için Kurban Bayramı günü kesse, ödeme (cezası) lazım gelmez" (H.Ec. 2/161) 
Açıklama: Zengin olan çocuğa kurban lazım gelmez. Hal böyle iken, babası onun malından ve onun adına kurban alıp kesecek olsa onu ödemekle cezalandırılmaz. Esasen çocuğa kurban vacip olup olmadığı Hanefi müctehidleri arasında ihtilaflıdır. İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'a göre, zengin bulunan çocuk için kurban vacibtir, kesilir. Zira bu iki müctehide göre buluğ şart değildir. İmam Muhammed buluğu ve akıllı olmayı şart olarak kabul etmiştir. Bu sebeple çocuk için kurban kesmek gerekmez. Velisi kesecek olursa ödemesi icap eder. Fetva, İmam-ı Azam ve İmam Ebu Yusuf'un görüşleri esas alınarak verilmiş olmaktadır.
28 - Soru: Kurban kesecek şahsın akıllı olması şart mıdır? Zengin bulunan bir mecnunun malından sadaka-i fıtır verildiği gibi, velisi tarafından kurban da kesilecek midir?
Cevap: İmam-ı Azam ile İmam Ebu Yusuf kurbanın vücubunda akıllı olmayı şart koşmamışlardır. Velilerin bunlar adına kurban alıp kesivermesi icap eder. İmam Muhammed kurbanın vacib olması için, mükellefin akıllı ve buluğ çağına ulaşmasını şart koşmuştur. Fetva da buna göre verilmiştir.
29 - Ali Efendi Fetvalarından: "Küçük çocuğun malından kurban vacip olmaz" (H.Ec. 2/161)
30 - Soru: Zengin şahsın almış olduğu kurbanlık arefe günü ölmüş olsa, yerine başka alıp kesecek mi?
Cevap: Evet, kesmesi gerekir.
31 - Soru: Fakirin aldığı kurban, kesilmeden önce ölmüş bulunsa, yenisini alıp kesmesi gerekir mi?
Cevap: Hayır, gerekmez. Çünkü fakire esasında kurban vacib değildir. Almış olduğunun ölmesi halinde tekrar alması icab etmez.
33 - Soru: Ehl-i kitabın kestiği yenilir, deniliyor. Bunun dayandığı bir şart var mıdır?
Cevap: Elbette vardır. İslami boğazlama usulüne uygun olarak kesilmesi gerekir. Bu usul, kesecek ehli kitabın (Hıristiyan veya Yahudinin) "Bismillah" veya bunun karşılığı olan bir sözü kendi diline göre söylemesi ve hayvanın boğazından kesmek suretiyle nefes ve yem boruları ile Vedecan adı verilen iki damarın kesilmesi gerekir. Bu usul terkedilecek olsa; yani "Bismi Rabbine'l-mesih" diyerek kesmiş olsa, bahsedilen borular ve damarlar kesilmiş olsa bile gene yenilmez. Veya hayvanın başına tokmakla vurup öldürdükten sonra boğazını kesmiş olsa "Natiha" durumuna geleceği için yenilmez. Birinci şıkta, o kimse "İsa aleyhisselamı Rab" kabul ettiği; ikinci şıkta, boğazlamayı peşinen terkettiği için kestiği yenilmez.
34 - Soru: Ehl-i kitap bu usule riayet edecek olsa onun kesmesi, bir Müslümanın kesmesine denk olabilir mi?
Cevap: Meselenin çok hassas bir noktasından yakalamış oldunuz. Bu hususta İmam Malik'in görüşü, ehl-i kitap, bahsedilen şartları yerine getirse bile, Müslümanların yiyeceği hayvanı kesmesi caiz değildir. Hanefi, Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre kerahet vardır.
35 - Abdürrahim Fetvalarından: "Kurbanın etinden hibe yolu ile gayrimüslimlere vermekte beis yoktur" (H.Ec. 2/161) 
Açıklama: Nezaket dini olan İslam, komşulardan gayrimüslime bile vazifelerimizin olacağını açıklamıştır. Onlara sadaka verilemeyeceğini açıklayan dinimiz, hibe yolu ile bir şey verebileceğimizi, hatta bu niyetle kurban etinden de ikramda bulunabileceğimizi hükme bağlamıştır.
36 - Soru: Bir aile reisi hacca gitse, evdeki evladı onun adına kurban keser mi, kesmese de caiz olur mu?
Cevap: Malın sahibi, hacca gittiği zaman, misafir durumunda olduğundan, memleketindeki çocukları onun namına kurban kesmezler. Şayet o kimse, Mekke-i Mükerreme'de 15 gün veya daha fazla kalmaya karar vermiş ise o zaman kendisi Mekke'de haccın kurbanından başka bir de "Udhiyye



   Hangi Hayvanlardan Kurban Kesilir?
1 - Soru: Mandadan kurban olur mu?
Cevap: Manda sığır cinsindendir. Bu sebeple kurban edilmesinde hiçbir mahzur yoktur. İki yaşını doldurup üç yaşına basmış ise yedi kişi için kurban olur. (Büyük İslam İlmihali, Kurban bahsi, madde: 6)
2 - Soru: Bazı kitaplardan okuduğuma göre, inek 2 yaşında kurban ediliyor. Bir sığır var, iki yaşına girmeye yirmi gün kalıyor. Bu hayvanı kurban edebilir miyiz? Koyundaki hüküm, kıyas yolu ile bunda da tatbik edilebilir mi?
Cevap: Sığırın kurban edilebilmesi için en az iki yaşını doldurmuş ve üçüncü yaşa basmış olması lazımdır. Aksi halde kurban edilemez. Koyundaki istisnai hüküm keçiye, sığır ve deveye uygulanamaz.
3 - Soru: Bir kimse, kurban olarak aldığı hayvanı satıp yerine başkasını alabilir mi?
Cevap: Böyle bir hareket, İmam Ebu Yusuf'a göre caiz olmaz. İmam-ı Azam ve İmam Muhammed'e göre kerahetle caiz görülmektedir.
4 - Soru: Hayaları burulan bir koyun veya sığır kurban olur mu?
Cevap: Evet olur. Çünkü burulmuş bulunan bir hayvanın değeri düşmez. Bilakis kıymeti artar. Bu sebeple, burulma işi hayvan için bir ayıp sayılmamaktadır.
5 - Soru: Koyun, keçi ve sığır gibi hayvanların "Saime" sayılmaları için ne olması gerekir?
Cevap: Halkın umumunun istifadesine terkedilmiş merada altı aydan fazla otlatılan ve nesli, sütü ve semizleşmesi için elde bulundurulan hayvanlara "Saime" denilmektedir.
6 - Soru: Dişleri olmadığı halde kendisini doyuran ve yürümeye muktedir olan hayvanı kurban etmekte bir mahzur var mıdır?
Cevap: Dişlerinin tamamı veya ekserisi dökülmüş bulunan bir hayvan, ayıplı olması itibariyle, kurban yapılamaz. Karnını doyurabilmesi bu hükmü değiştirmez.


   Kurban Kesilirken Dikkat Edilecek Hususlar
1 - Soru: Bir Hıristiyan, koyun veya sığır keserken "Bismillahillezi salisü selaseh" diyerek kesecek olsa, kesilen hayvanı yemek helal olur mu?
Cevap: Olmaz. Çünkü bunda Allah'ın (cc) adını anmış olmamakta, ilahlaştırılan Hazret-i İsa'nın adına kesilmektedir. Bu sözde şirk tasrih edilmekte bulunduğundan onun kestiği Allah'tan (cc) gayrisi adına kesilmiş olmaktadır. Zira bu söz, "Üçün üçüncüsü bulunan Allah (İsa)'nın adı ile" manasını ifade etmektedir.
2 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, kendi parası ile, küçük (yaştaki) oğlu için kurban kesecek olsa, etini kendi kurbanının eti gibi sarfeder" (H.Ec. 2/161)
3 - Soru: Kurban Bayramı günü Lavarpiye'de kurban edilmek üzere bir boğa aldılar. Bu hayvan, çok tavlı olduğu için, kesileceği sırada arkadaşların ellerinden kaçtı. Tutamayınca polise haber verdik ve polis ayaklarından vurdu, öylelikle kestik. Biz olur fetvasını verdik, ama bir de size soralım dedik. Ne dersiniz? 
Cevap: Hayvanın sakatlanması suretiyle kesimine gidildiği için kerahetle caiz olur.
4 - Soru: Benim bir ineğim var. Kurban almak isteyen beş kişi ile yaptığım pazarlıkta kendim de kurban hisselerinde ortak olarak katılmak üzere, beş kişiye ortak olabilir miyim?
Cevap: Evet, olabilirsiniz. Bu beş kişi ile yaptığınız pazarlık ile vardığınız karar, karşılıklı rıza esasına, icap ve kabule dayanan kafi fiyattır. Onlardan aldığınız bedel karşılığı, bu beş kişiyi o hayvanın kurban edilmesine ortak almanız caiz olur.
5 - Soru: Bir binek hayvanını veya bir deveyi yedi kişi kurban edebiliyor da 8 kişi veya 10 kişi neden ortaklaşmıyor?
Cevap: Peygamber Efendimiz'in (sav) zamanında bir deve veya sığır ancak yedi kişi için kurban edilmiş bulunmaktadır. Bu sebeple bir deve veya sığır, en fazla yedi kişi için kurban edilebilir. Bu husustaki ortaklık, şahısların arzusuna değil, dinimizin müsaadesine bağlıdır.
6 - Soru: Kurban kesilmesi için belirli bir vakit var mıdır?
Cevap: Evet, vardır. Bayram namazı kılınan yerlerde, namazı takiben kesilecektir. Çadırda yaşayan göçebelerin, tedavi maksadı ile veya keyfi olarak bir dağ başında meskun bulunmayan başka bir yerde çadır kurmuş bulunan "asri haymenişin"ler, bulundukları yerde bayram namazı kılınmadığı için, bayram günü tanyeri ağardıktan sonra kurbanlarını kesebilirler.
7 - Soru: Kurbanı keserken ne okumak gerekmektedir?
Cevap: "Bismillah, Allahu Ekber" demek gerekir. Bunu takiben, "Benim namazım, haccım ve kurbanım, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur" mealine gelen ayeti okumak münasiptir.
8 - Soru: Misafir olan kurban kesemez diyorlar, bu söz doğru mu?
Cevap: Bu iddianın izaha ve düzeltmeye ihtiyacı vardır. "Kesemez" değil, "Misafir bulunan kimse, kurban kesmekle yükümlü değildir, kesmediğinden dolayı sorumlu değildir." Kendiliğinden kesecek olsa, nafile kurban sevabına erişir.
9 - Soru: "Yurtdışında kesilen kurbanlar, makbul değildir. Zira fakir payı için verilecek üçte bir pay kime verilecek? Burada ise fakir yok" diyerek bazı kimseler fetva vermeye kalkıyor. Kafi olarak, kesilip kesilmemesinde bir mahzur olup olmadığını açıklar mısınız? 
Cevap: Böyle bir fetva tamamen yanlıştır. Yarım bilgili doktor insanı candan, yarım bilgili kişi de insanı dinden edermiş. Kurbanın kesilmesi vacibdir. Kan akıtılmakla bu vacib yerine gelmiş olur. Etinin üçte birinin fakirlere dağıtılması ise sünnettir. Sünneti yapmaya imkan bulunmuyor diye vacibi de terk etmek, yersiz ve dine uymayan bir davranıştır, isterseniz orada kesersiniz, dilerseniz parasını Türkiye'ye gönderip bir kimsenin vekaleti ile burada da kestirebilirsiniz. Yanlış sözlere kanarak dini vazifenizi ihlal etmeyiniz.
10 - Soru: Kurban etinden en yakın komşuya ikram edilse ve o kimse de verilen eti içki ile meze yaparak yese, bundan eti veren kimseye bir vebal gelir mi?
Cevap: O şahsın böyle yapacağını kafi olarak biliyorsanız, sadaka olarak vermeyiniz. Ancak hediye niyeti ile verebilirsiniz. Zira gayrimüslim bir komşuya bile kurban etinden hediye niyetiyle verilebilir.
11 - Soru: Bir sığır azami yedi kişi için kesilir, bunu biliyoruz. Bundan daha az olmak üzere tek veya çift kişilerin ortaklık yapmalarında bir engel var mı? Bunlar etleri nasıl taksim ederler?
Cevap: Hiçbir engel yoktur. Etlerini terazi ile tartarak taksim ederler. Terazi bulunmadığı takdirde göz kararı ile taksim edilip ciğer, kelle, dalak, böbrek gibi sakatat, payların üzerine ilave edilerek, biraz fazla giden kimsenin fazla yemiş olma ihtimali önlenmiş olur.

   Hayvan Kesim Adabı
1 - Soru: Eti yenen hayvanlardan birisini keserken besmele çekmekle beraber hangi aletler ile kesilecek olursa eti yenilebilir mi? Bıçakla kesmek şart mıdır? Zaruret olduğu yerde keskin taş veya odun ile boğazından azıcık kan çıkartılsa eti yenir mi? 
Cevap: Kesim işi için bıçak tercih edilmelidir. Bıçak bulunmadığı zaman cam, keskin taş, teneke ve benzeri bir şeyle hayvanı boğazlamak caiz olur. Fakat odun ile birazcık kan çıkarmak, kesmek için yeterli değildir. Yem ve nefes boruları ile "Vedec" adı verilen iki damarın kesilmesi gerekir.
2 - Soru: Eti venen hayvanlardan ölmek üzere bulunan bir koyun, kesilecek bir alet bulunmazsa, bu hayvanın murdar olmaması için, iğne ve başka bir şeyle herhangi bir yerinden kan akıtılsa etini yemek caiz olur mu?
Cevap: Bıçak bulunmadığı takdirde keskin bir taş, cam ve benzeri bir şeyle usulü dairesinde (yem ve nefes borularıyla vedec adı verilen iki damarı kesmek suretiyle) boğazlamak gerekir. İğne ile hayvan boğazlanmaz. Batırmak suretiyle kan çıkması ise kesme yerini tutmaz. Bu itibarla hayvanın vücuduna iğne batırılarak kan çıksa da onu yemek helal değildir.
3 - Soru: Can vermekte bulunan bir sığırın yanında bir erkek bir de kadın var. Erkek cünüp bulunmaktadır. Bu hayvanı hangisinin kesmesi gerekir?
Cevap: Cünüp olmak, kurban kesmeye mani hallerden değildir. Kesme işini hangisi daha iyi biliyorsa o keser.
4 - Soru: Bir Hıristiyan, sadece Hazret-i İsa'nın adını anarak veya Allah'ın (cc) adını anmakla beraber buna Hazret-i İsa'nın ismini de eklese kestiği yenilebilir mi?
Cevap: Yenilemez. Çünkü, kesilen hayvanın üzerine sadece Allah Teala'nın (cc) adının anılması, başka bir şeyin veya kimsenin isminin eklenmemesi şarttır.
5 - Netice Fetvalarından: "Kesilen hayvan üzerine besmele çekmekte, vav'sız olarak Bismillah Allahü Ekber, demek müstehabtır" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Bahsi geçen vav, "Bismillah" dedikten sonra "Ve Allahü Ekber" demeyip fetvanın metninde belirtildiği şekilde vavsız olarak telaffuz edilecektir. Müstehap olan şekli budur.
6 - Soru: Bir kimsenin üzerinde çekirge öldürmekten veya balık temizlemekten dolayı kan bulaşmış olsa namazına engel olur mu?
Cevap: Olmaz. Bunlar için istisnai hüküm vardır.
7 - Soru: Almanya'da kesilen hayvanların eti yenir mi? Bu hayvanlar besmelesiz kesiliyor. Canlı olarak alıp kendimizin kesmesi kanunen yasak. Et yemesek olmuyor. Bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Orada kesilen hayvanların, İslami usulde kesilmekte ve başlarına tokmak gibi bir şeyle vurulup öldürülmekte oldukları ifade edilmektedir. Kendiniz salhaneye götürüp kesin veya oranın idari makamlarına duyurup din adamlarınıza kestirin.
8 - Soru: Bir koyun, güneşin sıcağından veya kan çarpmasından dolayı baygınlık geçirse, sahibi kesici bir alet bulup bu hayvanı boğazladığında koyundan az miktar kan çıksa ve hayvanda hareket eseri de olmasa eti satılabilir veya yenilir mi? 
Cevap: Sorunuzdaki "hareket eseri olmasa" tabiri, hükme ışık tutmaktadır. Zira yaşadığı bilinmeyen ve kesimi sırasında kan akmayan bir hayvanın; ağzını açması, ayağını uzatması, gözünü açması ölmüş bulunduğunun alametidir. (Nimetü'l-İslam, 2. kısım, s. 113)
9 - Soru: Bir sığır veya manda, yahut keçi veya koyun, akşamdan kesilip sebepsiz veya bir mazeretten dolayı sabahleyin yüzülse eti yenmez deniliyor. Biz ise yenilir biliyoruz. Bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Hayvanda kokma olmadıkça yenilebilir. Zira onun yenilmesi için şart bulunan "boğazlama" yerine gelmiş ve necis kan akmıştır.
10 - Soru: Bir kimse hayvanı keserken "Allahü azam" dese kafi gelir ve hayvanın eti yenir mi?
Cevap: Evet, Allahü azam, Allahür-Rahman, Allahürrahim dese tekbir için yeterli olur ve hayvanın eti yenir.
11 - Behce Fetvalarından: "İçinde olan kurdun ölmesi için, ipek kozasını güneşe koyup, içindeki diri olan kurdun ölmesine sebep olmakta (dinen) bir mahzur yoktur" (H.Ec. 2/164)
12 - Soru: Nefes ve yem borularının yarıları ve damarların yarısı kesilmiş olsa hayvanın eti helal olur mu?
Cevap: Olmaz. Zira kesilen hayvanın etinin helal olması için, sayılan borular ile damarların tamamının veya ekserisinin kesilmiş olması gerekir. Yarı için tamamının hükmü verilmez.
13 - Soru: Bir şahıs, hayvan kesiminde, besmelenin Türkçesini söylemiş ve diğer dillerden biri ile besmelenin manasını ifade eden cümleyi söylemiş olsa, besmele yerini tutar ve hayvanın etini yemek helal olur mu?
Cevap: Evet, yeterli olur ve bu şekilde kesilen hayvanın etini yemek helal olur. Böyle söylenmesi ister Arapçayı iyi becerdiği halde böyle söylemiş olsun. Kesilen hayvanın yenilmesinde yeterli olur.
14 - Soru: Bir kimse besmele yerine "Allahümmağfirli" dese, besmele yerine geçer mi?
Cevap: Geçmez. Çünkü hayvan kesen kimsenin Allah'ın (cc) adını anmakla O'nu hulûs ile tazim etmeyi kasd etmiş olması gerekir.



    Adak Kurbanı ve Etinden Kimler Yiyebilir?
1 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd, adak olarak kestiği kurbanın etinden nafakası kendisinin üzerine lazım gelen kimselere yedirse helal olmaz" (H.Ec. 2/161)
Açıklama: Kesilen adağın etinden kişinin evlat ve torunları ile baba, ana, dede ve nine gibi, nafakası kendi üzerine lazım gelen insanlar ve karısı yiyemezler. Bundan istifade, tamamen sayılan kimselerin dışında kalan fakir Müslümanların hakkı olmaktadır. Eğer bu hükmü bilmeyerek veya ihmal ederek yedirmiş olsa, bedelini fakirlere tasadduk etmesi gerekir.
2 - Soru: Bir şarta bağlanmış olan adak, o şart yerine gelmeden yapılabilir mi? Bir misal ile bunu açıklayayım: Falan işim olursa üç gün oruç tutayım dese, o işi hasıl olmadan bu oruçları tutabilir mi?
Cevap: O iş meydana gelmeden tutulacak oruçla, adak yerine gelmiş olmaz. Adağı bağlamış olduğu şartın yerine gelmesini beklemelidir.
3 - Soru: Bu civarda "adak kurbanlarından sadece adak yapan yiyemez" deniliyor. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Cevap: Nezir (adak) olarak kesilen kurbandan adayan yiyemediği gibi, anne ve babası, nine ve dedesi, evlat ve torunu ve karısı da yiyemez.
4 - Soru: Bazı kimseler, gerek dağlardaki "türbe" dedikleri taş yığınlarına, gerekse büyük zatların kabrine ziyarete giderler. Adak olarak horoz keserler, çaput bağlarlar, çocuğu olmayanlar çocuk isterler ve hastalıklarına şifa isterler. Bu hususun
dinimizdeki yeri nedir? 
Cevap: Bu gibi adetlerin dinimizle bir ilgisi yoktur. Kabir ziyareti, ölüye selam verip onun ruhuna bağışlanmak üzere Kur'an-ı Kerim okumaktan ibarettir. Ölen bir kimseye adak yapmak yoktur. Adaklar Allah (cc) namına adanır ve yerine getirilir. Nezredilen şeyin ibadetler arasında bir benzeri bulunmalıdır. Tavuk ve horoz kurban etmek, Mecusilerin adeti olup, İslamiyette yasaklanmıştır. (Büyük İslam İlmihali, yedinci kitap, madde: 3)
5 - Soru: Bir sığır, bir kişiden yedi kişiye kadar kurban ediliyor. Yedi kişiden altısı kurban niyetiyle kesmek istiyor. Bir kişi de nezir kurbanı olarak ortak olmak arzusunda bulunuyor. Bu kişi, altı şahısla birlikte ortak olup da o sığırı kesebilir mi? Keserse diğerlerinin kurbanı sahih olur mu?
Cevap: Evet, kesebilir. Zira bunların hepsi ibadet hususunda müşterek bulunmaktadır. Çünkü altısı "Udhiyye" kurbanı, biri de "Nezir" kurbanı kesmekte müşterektirler. Ancak, et elde etmek için ortak olmak caiz olmaz.
6 - Soru: Bir şahıs, "Falan kimse benim evime gelirse bir koyun keseyim" dese bu bir adak olur mu?
Cevap: Olmaz. Zira adak olması için "Allah (cc) rızası için" veya "Kurban" tabirlerini kullanmış olmalıdır. Sorunuzda bu ifadelerden hiçbiri bulunmadığından bu söz bir nezir değildir.
7 - Soru: Bir kimse, "Herhangi bir işim olursa, bir koç kurban edeyim" veya "Bir deve kurban edeyim" diyor. Bu kişinin kurbanı yalnız Kurban Bayramı günlerinde mi kesmesi gerekir? Yoksa diğer günlerde de kesebilir mi? Bu adak kurban mı olur, yoksa vacib olan kurban mı olur? 
Cevap: Bu bir adak kurbanı olup bayram günü ile bir ilgisi yoktur. Vaktini belirtmemiş ise dilediği zaman kesmesi caizdir.
8 - Soru: Bir adam şöyle nezretmiş: "Allah (cc) bana mal verir ise her sene vacib olan kurbandan başka bir kurban keseceğim." O kimse bu mal ile bir vasıta almış. Bu adam her sene kurban kesecek mi?
Cevap: Evet, kesmesi gerekir.
9 - Soru: Yeni ev yaptıracak bir kimse (temelin atıldığı sırada) kurban kesiyor. Acaba bunun etinden yiyebilir mi? Bir de ufak bir kaza geçiriyor, bundan zararsızca kurtulduğu için kurban kesiyor. Bunların kesilmesinden önce nezir (adak) yapılmış değil. Bu hususta bizleri aydınlatır mısınız? 
Cevap: Evet, bahsi geçen kurbanların etinden kesen şahıs da yiyebilir.
10 - Soru: Nezir kurbanı hakkında kadın da erkek gibi midir? Yani kadının kestiği adak kurbanının etinden çocukları, ebeveyni ve kocası yiyebilir mi?
Cevap: Nezri yapan, anne ve babası, dede ve nineleri, evlat ve torunları, karı ve koca o adaktan yiyemezler. Kadınla erkek arasında adak hususunda bir fark yoktur.

 

 
  Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!  
 
Hüseyin Küçük'ün Profili
Hüseyin Küçük'ün Facebook Profili
Profil Kartını Oluştur
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol